top of page
Ara

Tamirci Çırağı Beni Zevkten İnletti ve Kocamın Ruhu Bile Duymadı...

  • Yazarın fotoğrafı: Arzu Yener
    Arzu Yener
  • 20 Mar 2019
  • 8 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 27 Ağu 2021


Merhaba Değerli Blog Okurlarım,


Sizlere yaşadığımı sıradışı hayatımın içerisindeki sex maceralarımı anlatmaya devam ediyorum :)


Hayatımın her anında sex yaşamak için fırsat kollar bir yapım yok, ama sexi, çekici ve güzel bir kadın olunca herşey kendiliğinden gelişiyor işte :) Fiziki özelliklerimden bahsetmeme gerek yok sanırım, artık beni çok iyi tanıyorsunuz zaten. 


Bu anlatacağım olayı okudunuzda belki de ama sende aranmışsın diyeceksiniz ama kafamda hiç sexe dair birşey yokken gelişti herşey.


Her gün ki gibi işe gitmek için giyinip, arabama binip yola çıkmış ve FSM köprüsünü geçip ofisimin olduğu Levent yönüne doğru dönmüştüm ki arabamın motor arıza ışığı yandı.


Sabah 9:15 civarıydı saat ve arabım düzenli bakıma götürdüğüm servis anadolu yakasındaydı, oraya gidebilecek vaktim yoktu, servisi arayıp durumu anlatınca beni Maslak Oto Sanayi'de anlaşmalı çalıştıkları bir oto servisine yönlendirdiler. 


Mevsim ilkbahar aylardan Nisan'dı. Havalar yeni yeni ısınmaya başlıyordu, o gün önemli toplantılarım olduğu için üstüme kırmızı tek parça, eteği süper mini, önden göğüs çatalıma kadar hafif dekolteli, sırtı açık elbisemi giymiştim ve havanın tam ısınmaması nedeniyle de üstüme kırmızı ince deri ceketimi almıştım ve ayağımda kırmızı, topuklu rugan ayakkabılarım vardı. 


Arabamı servisin söylediği  Maslak oto sanayi içerisindeki oto tamircisine götürdüm ve arabadan inip servise girdim, oto tamircisinde çalışanların bakışlarını üstümde hissettim o an. İçeride 5-6 erkek vardı ve bana bakıyorlardı. Önce tebessüm ettikten sonra; günaydın, beni audi servisinden Fırat bey yönlendirdi, Cenk bey'e baktım dedim. Cenk o oto servis firmasının sahibiydi, yanıma üstünde tamirci tulumuyla Oktay geldi ve ben size yardımcı olayım, Cenk bey'in odası arka tarafta dedi, ben önünden, Oktay'da arkadam yürüyerek servisin arka kısmına doğru geçtik. Servis alanın arkasında ufak bir ofiste masada oturuyordu Cenk, masasın önünde iki tane deri koltuk ve duvarın önünde deri kanepe vardı, odadan içeri girdim ve ; auidi servisinden Fırat bey aradı mı sizi dedim, Cenk bilgisayara ekraranından başını kaldırıp bana baktı ve bir an duraksadıktan sonra ; eee eevet aradı, Arzu hanımsınız değil mi dedi. Ben'de masanın önündeki koltuğa oturup bacak bacak üstüne attım ve ; evet Arzu ben, arabamın motor arıza ışığı yandı Fırat'la konuştum, onların servise dönemeyeceğim için size yönlendirdi beni dedim. Oktay'da ofisin kapısında duruyordu. Cenk; tamam arkadaşlar hızlıca bakarlar soruna, ne içersiniz dedi, çay içerim zahmet olmazsa dedim. Cenk'te; Oktay bize 2 çay koçum dedi. Dönüp Oktay'a baktığımda Oktay'ın gözlerinin bacaklarımda olduğunu gördüm ve ona bakarak gülümseyerek, benim çayımın yanına şeker koyma lütfen dedim. Oktay'da ; tabi ki diyerek odadan çıktı. Oturup bacak bacak üstüne attığım ve elbisemin eteğimin süper mini ve dar olması nedeniyle eteğim kalçama kadar açılmıştı. 


Cenk'le sorunun neden olabileceği hakkında konuşurken Oktay çayları getirdi. Çayımı uzattı bana ve zahmet oldu teşekkür ederim diyerek çay bardağını aldım elinden. Oktay'da afiyet olsun diyerek bana baktı ve Cenk'in de çayını bıraktı, sonra odadan çıkacağı sırada dönüp bana bakıp süzerek Cenk'e; arabaya öncelik verelim mi dedi. Cenk'te; evet evet, hemen ilgilenin dedi. 


Ben Cenk'in ofisinde oturuyordum ve yarım saat geçmişti. Arabanın tamiri uzun sürecek sanırım, sizin de işiniz vardır, burada oturup sizi meşgul etmiyeyim dedim. Cenk'te birlikte bakalım isterseniz dedi ayağa kalktı, bende yerimden kalktım ve bakalım dedim ve odadan çıktık. 


Servis alanına geldiğimizde Oktay'ın arabayla ilgilendiğini gördüm. Yanına gittim ve kolay gelsin, sorun büyük mü? bugün alabilir miyim arabayı dedim. Oktay bana baktıktan sonra, bugüne yetişir ama ancak akşama kalır, hemen teslim edemeyiz dedi. Ben'de; oooofff yaaa bir sürü de işim ve toplantım var bugün ne yapıcaz dedim. Oktay elindeki yağları silip, size bir araç ayarlarız dedi ve Cenk'in yanına gitti. Birşeyler konuştular ve sonra yanıma gelip, servsin arka tarafında ikame araçlar var, onlardan size bir tane verelim bugünlük işlerinizi halledin dedi. Ben'de; süpersin, hemen arabayı alabilir miyim dedim. Oktay'da tabi ki birlikte gidelim dedi. Ben Oktay'ın önünden servisin arka tarafına doğru yürüyordum, Oktay'da arkamdan geliyordu, yürürken kırıttığım için Oktay'ın kalçalarıma baktığından adım gibi emindim. 


Servisin arkasındaki otopark alanına gelmiştik, 3 tane tertemiz arabalar duruyordu. Oktay dilediğinizi seçebilirsiniz dedi. Ben'de kendi aracımdan alışık olduğum için auidi tercih ettim. Oktay cebinden anahtarını çıkartıp bana uzattı ve ruhsat torpido gözünde dedi. Ben'de elinden anahtarı alıp teşekkür ederim dedim ve arabanın kapısını açıp bindim. Oktay beni bekliyordu. Binerken eteğim yukarı sıyrılmıştı ve bacaklarıma bakıyordu. Arabaya binip çalıştırdıktan sonra yanına yanaşıp camı açtım ve bu iyiliğini asla unutmayacağım çok teşekkürler dedim. Oktay'da eğilip cama elini koydu ve önemli olan müşteri memnuniyeti, işlerinizde başarılar dedi. Ben'de teşekkürler canım diyerek gözlüğümü taktım ve bye bye diyerek gaza bastım. Kendi kendime Oktay neden cama eğilme gereği duydu ki diye düşünürken durumu fark ettim, oturduğum için elbisemin eteği kasıklarıma kadar sıyrılmıştı ve eminim ki Oktay baktığında tangama kadar görmüştü, kendi kendime güldüm ve gözleri bayram etti garibanın diye düşündüm.


Gün boyu iş koşturmacasıyla geçti, toplantılar, görüşmeler derken saat 19 olmuş ve halen ofisten çıkamamıştım. Arabamı bıraktığım servisin sahibi Cenk'i aradım ve kaça kadar açık olduklarını sordum. Cenk'te saat 20 civarı genelde kapatıyoruz dedi. Ertesi gün Edirne'de bir firma ile görüşmeye gideceğim için arabamın gerekli olduğunu ancak benim en erken 20:30'dan önce servise gidemeyeceğimi söyledim. Cenk'te servisten bir arkadaşı sizin için nöbetçi bırakırım sorun etmeyin dedi. Bu nazik hareketi için Cenk'e teşekkür ettim ve telefonu kapattım.


Saat 19:45 civarı Ulustaki ofisimden çıktım ve Maslak'ta bulunan servise doğru yola çıktım. Akşam Levent ve Maslak trafiği kilit durumdaydı, 1 saatte zar zor Maslak Oto Sanayi'ye ulaştım. Saat 20:45 civarına gelmişti, Oto sanayi'de ki dükkanların hemen hemen hepsi kapalıydı. Servisin önüne arabayı çektim ve indim, Cenk'in odasının ışığı yanıyordu içeride, içeri doğru girdim ve odanın kapısını açtım. Oktay içerideydi ve Cenk'in masasına oturmuş bilgisayardan birşey izliyordu. Beni görünce telaşla bilgisayar ekranını kapattı ve hoş geldiniz dedi. Elinin biri masanın altındaydı. Ben'de ; hoş bulduk, çok geç saate bıraktım sizi kusura bakmayın dedim. Oktay'da telaşlı ses tonuyla konuşmaya devam edip, yok yok sorun değil dedi. Arabam hazırsa teslim alabilir miyim dedim. Oktay'da eeee tabi tabi hazır teslim ederim şimdi dedi. Ben'de Oktay'a bakıyordum ve ayakta bekliyordum, beklemeye devam mı edeyim yani dedim. Oktay'da; yok yok hemen teslim ediyorum diyerek ayağa kalktı, ayağa kalktığı an pantalonun önündeki kabarıklıktan anlamıştım durumu.  Bana eliyle işaret edip, buyrun lütfen önden dedi. Arabama doğru önünden yürüyordum ve Oktay gene arkamdaydı. Arabımın yanına geldim ve elimi arabamın üstünde dolaştırıp, Oktay'a döndüm ve çok sorun çıkarttı mı dedim. Oktay'da anahtarı üstünde dilerseniz bir deneme sürüşü yapalım birlikte sorun var mı yok mu siz karar verin dedi. Ben'de tamam diyerek direksiyona geçtim. Oktay'da yan koltuğa oturmuştu ve eteğim yine kasıklarıma kadar sıyrılmıştı. Sanayi'nin içinde arabayı kullanıyordum ve çaktırmadan Oktay'a bakıyordum, Oktay'ın gözleri bacaklarımdaydı ve sikinin kalkık olduğunu pantalonun önündeki kabarıklıktan farkediyordum. 


Oktay'a şuan motorla ilgili bir sorun yok ama sanki biraz direksiyon sallanıyor gibi geldi dedim. Oktay'da isterseniz ben'de kontrol edebilirim dedi. Ben'de; tabi ki diyerek arabayı sağa çektim ve durdurup indim arabadan. Oktay bu kez direksiyona oturmuştu ve ben yan koltuktaydım. Eteğim yine yukarı doğru toplanmıştı ve Oktay arabayı kullanırken kaçamak bakışlar atmaktan geri kalmıyordu. Ben'de bu duruma artık daha fazla sessiz kalmayıp, gözlerin yoldan daha çok bacaklarımda geziyor, kaza yaparsak ücretsiz tamir ettiririm arabamı ona göre dedim gülerek. Oktay'da ; sanayide her zaman böylesi güzel kadın görmüyoruz, güzele bakmak sevapmış, ben de biraz sevap işliyorum işte dedi. Oktay'ın bu tavrı hoşuma gitmişti ve ben'de elimle Oktay'ın pantalonun üstünden kalkmış olan sikini okşayarak. Sevap işlemekten çok senin isteğin günaha doğru gidiyor sanki dedim.



Oktay bir an heyecanla direksiyonu çevirdi ve ben'de sikini okşayamaya devam ederek, ne o heyecanlandın bir an dedim. Oktay'da arabayı bir anda durdu ve elimi tutup sikine bastırarak bana dönüp, sabahtan beri aklımdasın zaten, sonuçlarına katlanamayacaksan eğer devamını getirme dedi. Ben hiç birşey söylemeden fermuarını açtım ve sikini çıkartıp okşayarak. 



Ben sonucuna katlanamaycağım hiç birşeyi yapmam bu konuda rahat ol tatlım dedim ve başımı eğip sikini ağzıma alıp emmeye başladım. 





Oktay neye uğradığını şaşırmış durumdaydı ve oooffff napıyorsun sen yaaa, inanamıyorum dedi. Ben bir elimle sikini tutmuş okşarken ağzıma aldığım sikini yalamaya devam ediyordum. Oktay arabayı kullanıyordu halen ve bir anda ani bir frenle arabayı durdurup, saçlarımı okşayarak basımı sikine bastırdı. Ben'de başımı kaldırmadan emmeye devam ettim. Bana; em yavrum em, oooohhh, yala onu, boşalt beni bebek diyordu. Ben'de Oktay'ın sikini gırtlağıma kadar sokup emip, yalıyordum ve Oktay kasılarak ağzıma boşalmaya başladı. Spermlerini yutmuştum ve ağzımdaki spermleriyle başımı kaldırıp ona bakarak dilimi dudaklarımda gezdirdim ve Oktay bana baktı ve sikini toparlayıp arabadan inip benim oturduğum tarafın kapısını açıp kolumdan tutup beni arabadan indirdi, sonrada; seni sikmeden bırakmam, o nedenle şimdi sakin ol ve benimle içeri gir dedi. Servisin önündeydik, hiç bir şey söylemeden onunla birlikte içeri girdim. 


Cenk'in ofisine girdik ve beni bir anda duvara yaslayıp dudaklarıma yapıştı, bende ona karşılık vermiştim. Ellerini elbisemin üstünden kalçalarıma atıp okşuyordu ve elbisemin eteğini yukarı doğru çekiyordu, bir anda sırtımı ona çevirdi ve sikini kalçalarıma dayıyarak boynumu yalamaya başladı, elini de tangamın içine sokup amımı avuçluyordu.



Ben'de kendimi ona teslim etmiş bir haldeydim ve sadece zevk iniltileri çıkartıyordum ve inilti seslerimi duymak Oktay'ın çok hoşuna gidiyordu. 


Amımın içine parmaklarını sokup ıslandığımı anladığı anda senin de istediğini görmek güzel, gel bakalım buraya dedi ve beni ofisteki masanın üstüne yatırıp bacaklarımı açtı ve arasına başını sokup amımı yalamaya başladı. 



Oktay amımı yaladıkça inlemelerim daha da artmaya başlamıştı ve bir an hadi artık sikeceksen sik, çıldırtmak mı istiyorsun beni, zaten azmış ve çıldırmış durumdayım ne duruyorsun hadi dedim. Oktay'da başını kaldırdı ve bana bakıp; senin gibi zengin orospuları sikmeye bayılıyorum, çok ateşli oluyorsunuz, sen kesin evlisindirde şimdi dedi. Ben'de; ne farkeder ki, zevkimize bakalım biz, hadi sik artık beni dedim. Oktay'da ; haklısın evli ya da bekar olman farketmez, seni her türlü sikicem zaten dedi ve beni masaya domalttı.


Elbisemin eteğini belime doğru sıyırdıktan sonra kalçama tokat atıp, zenginsin, güzelsin ve çok seksisin, senin gibisini ilk kez sikiyorum ama nedense hemen hemen hepiniz hep orospusunuz neden dedi. Ben'de başımı çevirip Oktay'a bakıp, sen bu durumdan zevk almıyor musun dedim. Oktay'da; senin gibi bir afeti sikipte zevk almamak mümkün mü, ama kendin kaşındın ve şimdi sonucuna katlanacaksın dedi. Ben'de; zevkle katlanmaya hazırım dedim.


Oktay kalçalarımı tutup ikiye ayırdıktan sonra sikini amıma yasladı ve ooofff ateş gibi yanıyorsun sen diyerek sikini amıma yerleştirdi.



Ben altında zevk çığlıkları atıyordum ve oooohhhhh, oooohhhhh, süperrr, oooohhhhh, ııııhhhhhh, daha serttt diye inliyordum. Ben inledikçe Oktay'da daha sert şekilde beni sikmeye devam ediyordu ve elini belime koyup, sikini amıma sokup çıkartıyorken ben boşalmıştım bile ve Oktay bunu farketmişti, kalçama sertçe tokat atıp, zevke mi geldin orospu dedi. Ben'de; aaahhhh evettt, bitir beni dedim. Oktay'da daha sert hareketlerle amıma girip çıkarken içime spermlerini boşaltmaya başladı. 


Daha sonra sikini amımdan çıkarttı ve kalçama tokat atıp, çok iyisin ve gerçekten taş gibisin dedi. Ben'de masadan kalktım ve sikine elimi atıp avuçlayarak, hayat süprizlerle dolu dedim. 


Cenk'in ofisindeki deri kanepeye oturduk yan yana ve Oktay bana dönüp, tam olarak arayışın nedir dedi. Ben'de şaşırmış bir ifadeyle, anlayamadım dedim. Oktay'da; güzel ve seksi bir kadınsın, belli ki paralısında, istediğin erkeği elde edip evlenirsin, neden peki orospuluk dedi. Ben'de güldüm ve ben zaten evliyim, orospuluk yapmıyorum, birlikte zevkli anlar yaşadık, bundan hoşnut değil misin dedim. Oktay'da bacağıma elini atıp okşayarak, seni sabaha kadar siksem bıkmam, elbette bu durum hoşuma gidiyor, demek ki kocan seni sikemiyor hakkıyla ya da kesin yaşlı bir kocan vardır dedi. Ben'de Oktay'ın üstüne doğru eğildim ve sikini okşayarak, kocam genç bir bankacı ve çok iyi sikiyor beni ama benimkisi bir yaşam tarzı dedim eğilip sikini ağzıma alıp yeniden emmeye başladım. 



Oktay'da, oooohhhh senin yaşam tarzını yerim ben, arabanı sık sık kontrole getirde yaşam tarzın hakkında uzun uzun konuşalım dedi saçımı okşayarak. Siki yeniden ağzımda büyümüş ve kalınlaşmıştı. Ağzımdan sikini çıkarttım ve bacaklarımı açıp kucağına oturup yüzüne bakarak sikini tutup amıma yerleştirdim ve hadi bana gitmeden iyi geceler öpücüğü ver dedim. Oktay'da kalçalarımı avuçlayıp, sıktıktan sonra doyumsuz kaltakları severim diyerek sikini amıma yerleştirdi. Ben kucağında zıplıyordum ve siki amımın derinlerine kadar giriyordu.




Zevkten çıldırmış halde çığlık atıyordum. Oktay'ın siki amıma girip çıktıkça zevkten deliriyordum adeta, Oktay'da göğüslerimi okşuyor, boynumu emiyor, dudaklarımı öpüyordu ve zevkle boşalmaya başladığım anda Oktay'da amıma bir kez daha boşalmıştı. Spermleri en derinlerime kadar akmıştı.


Kucağından kalktım ve elbisemi düzelttim, tangam koltuğun üstünde duruyordu. Oktay tangamı eline alıp bunu unuttun dedi, eğildim ve o da sana bu gecenin hatırası olarak kalsın diyerek dudağından öptüm ve sonra deri ceketimi giyip, benim için de süprizlerle dolu bir gece oldu, yaşadıklarımızı asla unutmayacağım dedim. Oktay'da bana bakıp, ben de seni asla unutmayacağım, her zaman arabanın tamiri ya da yağ değişimi için beklerim seni dedi. Ben'de gelicem tekrar diyerek çıktım ve arabama bindim.


Arabama bindiğim anda saate baktığımda saatin 23'ü geçtiğini gördüm. Telefonum da arabamda kalmıştı, telefonumu kontrol ettiğimde Ersin'in 2 kez aradığını gördüm ve makyajımı düzeltip, saçlarımı kabarttıktan sonra yola çıkıp Ersin'i aradım. Ofiste işlerle uğraşırken arabamı tamirden aldım ve tekrar dönüp çalıştım ancak yola çıkıyorum dedim. Ersin'de bende arkadaşlarla meyhanedeyim zaten canım onu haber vermek için aramıştım evde görüşürüz dedi.


Eve gittiğimde Ersin henüz gelmemişti, duş aldım ve yaşadıklarımı düşündüm, gerçekten de güne başlarken hiç düşünmediğim şeyleri bir anda yaşamıştım ve bundan çok zevk almıştım. Duştan çıktığımda Ersin geldi ve ona olanları anlatmadım.


Asla da bilmeyecek, ama ben Oktay'la halen ara sıra kaçamak görüşmeler yapıyorum. Ve Ersin'den gizli yaşadığım bu kaçamaklar bana çok daha fazla haz veriyor.


Kimbilir belki bir gün Ersin'le birlikte arabamı tamire götürürüm ve Ersin'in gözü önünde Oktay beni siker belli mi olur.


Sevgiler,

 
 
 

2 Comments


Ümit Tunç
Ümit Tunç
Oct 22, 2021

Merhaba Van Antalya bayanları bekliyorum 05344774434

Like

menderesuysal
Mar 22, 2019

İnan bana okuduk a tahrik oluyorum Seni çok özledim çok özledim seni çok seviyorum canım benim harıkasın

Like
Post: Blog2_Post

Arzulu Anlar / Hanife Seda Yılmaz’ın Gerçek Hikayesi

Abonelik Formu

Gönderdiğiniz için teşekkür ederiz!

  • Facebook
  • Twitter
  • LinkedIn

©2019 by arzuluanlar. Proudly created with Wix.com

bottom of page